19 Haziran 2011 Pazar

Irak gerçeğine götüren ‘Tehlikeli Yol’…


Üstün olma arzusu birleşince çıkar gruplarının para hırsıyla, sahaya sürülen piyonlar kimlik ayrımı yapmadan girişirler kan akıtmaya… Silahın verdiği güçten cesaret alanlar kendi yarattıkları kargaşada soyunursa kurtarıcılığa, dünya sahne olmayı sürdürür nice yüz kızartıcı katliama!
ABD-İngiliz tezgâhlı Irak Cehennemi, pek çok yapıma konu olmuş bir trajedi… Burada yaşananları beyazperdeye taşıyan TEHLİKELİ YOL da bu trajedinin perde arkasına kestirmeden göz atan yapımlardan biri! Liverpool, 2007… Yanlış zamanda, yanlış yerde olan Frankie’nin cenaze töreni… Çocukluktan itibaren her şeyi birlikte yaptığı ve daha fazla para kazanmak için kendisiyle birlikte Irak’a gitmeye ikna ettiği dostunun tabutu başında acı çeken Fergus! Bu acı ve pişmanlıkla girişilen araştırmalar ve ulaşılan gerçekler…
‘Özgürlük Rüzgârı’ filmiyle İngiliz zulmü yaşayan İrlandalıları, iki kardeşin öyküsüyle ele alan yönetmen Ken Loach ve senarist Paul Laverty ikilisi bu kez Irak’taki İngiliz-ABD eziciliğiyle karşımızda… 2006 Cannes Festivali’nin galibi ‘Özgürlük Rüzgârı’yla aynı çizgideki TEHLİKELİ YOL, tıpkı onun gibi siyasi mesajlar taşımakta! İngiliz sözleşmeli askerlerine Irak’ta öldürme serbestîsi veren 17’inci maddeyi hatırlatan yapımda, yüksek maaşla toplanan ve harcanan askerlerin savunmasız Irak halkına eziyeti yansıtılmakta. Afganistan ve Kuveyt’e de değinen senaryo, Bağdat Havaalanı’nı Irak’taki ABD ve İngiliz üslerinin bulunduğu ‘Yeşil Bölge’ye bağlayan ‘Route Irish’ adlı yolda yaşananlara odaklanmakta. Savaşın en ölümcül noktalarından olan bu yerde kimin kimi katlettiği belli olmazken ortadaki tek gerçek, para babalarının keyfiyetine kurban giden insanlık! ABD ve İngiliz özel kuvvetlerinin, hoparlörden çalınan caz müziği eşliğinde yaptığı katliamı, terörist iftirasıyla öldürülen çiftçileri ve büyük iştahla dövülen çocukları bir intikam öyküsü çerçevesinde yansıtan TEHLİKELİ YOL, iki nehrin arasındaki toprak olan Mezopotamya’da çevrilen dolaplara ürkekçe değinmenin ötesine geçememekte.
Ortadan başlayıp geçmişin anılarıyla yaşananları birleştiren kurgu, çözümlemelerle sona doğru yol almakta. Olayları, Iraklı ve İngilizlerin gözünden veren yapımda, golf düşkünü savaş çıkarcılarıyla ‘sarıklı’ sıfatıyla küçümsenen Iraklıların tezatı, durağan fakat gerçekçi bir tempoyla işlenmekte. İnsanlık dışı sorgulama yöntemleriyle her türlü suçun kabul ettirilebileceğini, çarpıcı su işkencesiyle yansıtan TEHLİKELİ YOL, Talib Rasool’ün ‘Baghdad’ adlı parçasıyla öze inmekte! Her ne kadar yarattıkları gerçeklerden kaçmak isteyenler tarafından yetersiz gösterilmeye çalışılsa da…
Anibal Güleroğlu

Âlemi Türkçeye özendiren Olimpiyat!

b
Türkçemizi dünyada hak ettiği konuma getirmek ve yaygın kullanım sağlamak amacıyla düzenlenen ‘Türkçe Olimpiyatları’nın dokuzuncusu başladı. Final niteliğindeki Olimpiyat’ta, ülkelerinden elenerek gelen en iyi Türkçe öğrenenler ödüllendirilmekte! Her geçen yıl dünyada artan ilgiyle gelişen ‘Türkçe Olimpiyatları’ TV’de ve internette de beğeniyle izlenmekte…
‘Ayrılıkların nedeni farklı olmak değil farkında olmamaktır’ sözleriyle yola çıkan ve ‘Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım’ diyerek açılış yapan ‘Kültür Şöleni’nin açılış töreni, 130 ülkeden Türkçe sevdalısı temsilcinin performansıyla, renkli gösterilere sahne oldu. Her yıl format yenileyen ve reklam filmiyle dikkatleri üzerine çeken ‘Türkçe Olimpiyatları’na medyanın da ilgisi yoğundu. Kanal A’da ‘Hadi Konuşalım’ programının sunucusu Esra Harmanda, sezon finalini Olimpiyat konuklarıyla yaparken Altınpark’taki gece de Mehtap TV, Kanal A ve Küre TV’den canlı yayınlandı. Kanal D’den Beyaz TV’ye ‘Haberler’e konu olan şölen, ATV ekranında ‘Dünya Türkçe konuşuyor’ başlığıyla verildi.
Her ilde farklı etkinliklerle 30 Haziran’a kadar sürecek olan ‘Türkçe Olimpiyatları’, FOX TV ‘Hafta Sonu Çalar Saat’in de gündemindeydi. Savaş Öztürk eşliğinde ABD, Etiyopya, Bangladeş, Tacikistan, Senegal ve Tanzanya gibi ülkelerden gelen öğrencileri ağırlayan Murat Güloğlu, ‘Çalar Saat’ stüdyosunu konukların gösterileriyle renklendirdi. Sabah saati olduğundan ses tellerinde problem yaşayan Tanzanyalı kardeş, Kubat’ın ‘Anam’ adlı parçasını şekilden şekle sokarken ABD-Atlanta’dan gelen John da ‘O bir komik insan’ dediği Temel’in fıkrasıyla Türkçe bilgisini gösterdi. Muhtar Kent’i tanıyan John’un, Suriyeli çocukları ziyarete gelen ve medyamızda kahraman gibi gösterilen Angelina Jolie’den bihaber olmasına karşın ‘Antep’in Kalesi’ türküsünü bilmesi hayli ilginçti! Tıpkı FB taraftarlığından vazgeçen ve Ege şivesiyle ‘eğlenceli’ bulduğu şiiri okuyan Etiyopyalı Ali gibi…
Anibal Güleroğlu