16 Temmuz 2010 Cuma

‘Sihirbazın Çırağı’ olmak kolay değil!


İyiyle kötünün ezeli savaşında omuz omuza çarpışan iki erkek, aynı kadını severse ne olur? Kadının reddettiği taraf, istenmemenin hırsıyla, davasından ve en yakın arkadaşından vazgeçip karşı tarafın saflarında yer alabilir! Böylece güzelliklerin kaynağı olan aşk, bir anda kötülük ve intikam yaratıcısı haline gelir…
Tarihteki en büyük sihirbaz Merlin’in kötülük timsali Morgana’ya karşı savaşıyla başlayan öyküde, Merlin’in çıraklarından Balthazar ve Horvaht’ın Veronika’ya duydukları aşk onları amansız düşmana çevirir. Horvaht’ın ihanetiyle Morgana tarafından öldürülen Merlin’in, son arzusu dünyayı kurtaracak ‘Yüce Merlinci’nin bulunmasıdır! Asırlar boyu onu arayan Balthazar, inanılmaz bir tesadüfle çocuğu bulur. Gizli güçlerinden habersiz olan on yaşındaki Dave’in, Merlin’in yüzüğündeki gücü kontrol edememesi sayesinde hapsedildiği Grimhold’dan kurtulan Horvaht, intikam ve güç peşine düşer…
SİHİRBAZIN ÇIRAĞI, ilhamını 1797’de Goethe’nin yazdığı ‘Der Zauberlehrling’ adlı 14 mısralık şiirdeki sihirbaz çırağının süpürge ve kovayla yaşadığı tecrübenden almış! Fantastik macera şeklindeki filmde, komedi unsuru da fazlasıyla mevcut. Walt Disney’in ‘Fantasia’ adlı yapımının hayranlarınca oluşturulan SİHİRBAZIN ÇIRAĞI, yeniden doğuşunu, fantastik senaryolara çok yakışan Nicolas Cage’e borçlu! 2009’da Birleşmiş Milletler Küresel Adalet ve İyi Niyet Elçisi ilan edilen, insan hakları için faaliyet gösteren Cage, komedi ve dramdaki oyunculuğunun yanında yönetmen koltuğunda da başarılı. Sihir ve gizem dünyasını onun kadar seven yapımcı Jerry Bruckheimer ve yönetmen Jon Turteltaub da ona destek olunca ortaya modern bir sihirbazlık öyküsü çıkmış. Morgana ve Merlin taraftarlarının savaşında, farklı bir sihir yorumu hâkim! Sihirbazlığı bilimle bağdaştıran filmde, sihirbazlar fizik kurallarından faydalanarak güç yaratıyor.
Görselliğin dorukta olduğu SİHİRBAZIN ÇIRAĞI’nda, bilgisayar efektleriyle duman, ayna gibi mekanik efektler bir arada! Bu sayede doğallaşan sahneler daha inandırıcı olmuş. Aynaya hapsolma, İran halısı bataklığı göz dolduran sahnelerden! New York’u mekân edinen filmde önemli yerler sergilenerek adeta şehrin reklamı yapılmış! Tarihi park Bowling Green’deki diriliş sahnesi, Charging Bull heykelinin canlanması ve Chrysler Kartalı’nın uçak niyetine kullanılması gibi… Zaten son zamanlarda Hollywood filmlerinde tercih edilen New York adeta dünyanın başkenti gibi gösterilmekte. Amerikan sinemasının bir başka tutkusu da, mutlaka kahramana yarenlik eden bir köpek! Güzel bir ayrıntı ancak, en zor durumda bile köpeklerin mevcudiyeti biraz garip. Kim bilir belki de insanların dostluğundan umut kesildiği içindir…
‘Süpürgelerin dansı’yla ilham kaynağını gösteren filmin mesajı çok net! Çıraklıkta, basamakları hızlı çıkmanın hata olacağını söyleyen öykü, kolaycılığın kötü sonuç doğuracağını hatırlatıyor. Olgunlaşmak için kendine güvenin gerektiği vurgulanırken, asıl sihrin ‘sevginin gücünde’ yattığı da söylenmekte! Bunların yanı sıra, ‘Tutulma’dakine benzer doğal olmayan kurt görüntüleri ve dövüş sahnelerinin bile komedi havasında verilmesi gibi göze batan ayrıntılar da var. Bunlar da Hollywood’un son moda alışkanlıklarından diyerek, dünyayla aynı anda gösterime giren SİHİRBAZIN ÇIRAĞI’nın, keyifle izlenecek bir film olduğunu belirtelim!
Anibal Güleroğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder