8 Aralık 2010 Çarşamba

MALATYA’DA GÜNEŞİ GÖRDÜM…


Bu yıl ilki düzenlenen ‘Malatya Film Festivali’, oldukça renkli geçti! Malatya Valisi Doç Dr. Ulvi Saran’ın teşvikiyle İstanbul Organizasyon tarafından gerçekleştirilen festivalde komedi sinemasından örnekler izleyiciyle buluşturuldu. Uzun metrajdaki tek temsilcimiz, Murat Şeker’in ‘Çakallarla Dans’ filmi de Kemal Sunal adına verilen ‘Halk Ödülü’nü aldı. Gelecek yıl ‘Hırant Dink’ için de bir bölüm açılması önerisinin yapıldığı MUFF’ta Murat Şeker’in, Kapanış Töreni’ne katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın varlığını fırsat bilip ‘Emek Sineması’nın mevcut haliyle korunması’nı istemesiyse yerinde bir çakallıktı! Bakan’dan cevap alamayan bu istek ‘Bravo’lar ve yoğun alkışlarla desteklendi! Halkla bütünleşmeyi bilen Murat Şeker’in 17 Aralık’ta vizyona girecek olan ‘Çakallarla Dans’ filminin de şeker gibi olduğunu da hatırlatalım…
Malatya’yı Nemrut’tan izlenen güneş gibi parlatan festivalde, ‘sansür’ karşıtlığı ve alaycı diliyle dikkat çeken Otar Iosseliani de ‘demokrasi’ üstüne yorumlarıyla beyinlere ışık tuttu. Demokrasiyi en büyük sansür olarak gören ve yaşadığı Fransa’nın demokratlığından bahsedilemeyeceğini sözlerine ekleyen Otar, Fransa’nın ‘polis rejimi’ olduğunu belirtti. ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ alan senarist-yönetmenin ‘Demokrasi bir salaklar birliğidir’ sözleriyle bizim peşinden koştuğumuz bu kavrama getirdiği farklı bakış oldukça düşündürücü! Günümüz sinemasının ürünlerini ve sanatçılarını birbirine benzer bulan bu sıra dışı adamın yarattığı ‘muhalif ve sorgulayıcı’ atmosferi ne yazık ki bizim kalıplaşmış film sektöründe görmek mümkün değil! O yüzden de hemen her film birbirinin kötü kopyası! Tıpkı siyasi partilerde olduğu gibi…
Tek model anlayışı süredursun, farklı formatıyla dikkat çeken MUFF’ta her derde deva kayısı ‘kristalize’ oldu ve ödüller sahiplerini buldu. Ancak asıl önemli olan katılımcı ünlülerin tavırlarıydı. Kenan Işık ve Ali Sunal’ın da bulunduğu gecede Ayşen Gruda’yla Erol Günaydın’a ‘Onur Ödülü’ veren Türkan Şoray ve Fatma Girik konuklara geçmişin anılarıyla hoş dakikalar yaşattılar. Nilüfer Açıkalın, Nehir Erdoğan ve İzzet Günay’ın halka inen sevgisine, ‘Kavşak’ filmiyle katılan Güven Kıraç’ın sempatikliği de eklenince festival sıcacık bir havaya büründü. Buna karşın Sinan Çetin’in gelmemesi ve programdaki ‘Kâğıt’ın oynamaması, yönetmeni tanıyanlar için, malumun beyanıydı. ‘Altın Portakal’da yer alan ‘Kâğıt’ın galasını bekleyen Malatyalılar’ın hevesleriyse kursaklarında kaldı. ‘Flört Grubu’nun konseriyle coşup Komagene Krallığı’nın dev tanrılarıyla birlikte MUFF güneşinin doğuşunu izlerken, arka planını bilmesek de böylesi kaprisler çok yersiz ve önemsiz kalıyor… Ancak gölgesine bakıp büyüklük taslayanlar unutmasın ki, gölgeler önden ışık aldıkça büyür. Sinema dünyasında en büyük ışık kaynağı da, ‘seyirci’! Işığın artarak parlasın Malatya…
Anibal Güleroğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder