11 Aralık 2010 Cumartesi

‘Şafak Yıldızı’nın Yolculuğu’nda karanlığı yenmek…


Kötülük ve karanlık her yerde, bilinmeyen sularda ilerlerken! Dışarıdaki karanlığı yenmek mümkün değil, içimizdeki korkuları yenmeden. Karanlığın güç kaynağı korkularımız gerçeğe dönüşür, beslenerek düşüncelerimizden... Olağanüstü şeylerin, olağanüstü insanların başına gelme fikrinden yola çıkarak, kulak vermek gerekir ‘Aslan’a! Çünkü O’dur bize daima doğruyu gösteren. Bu konuda çok ders alabiliriz, ‘İnancımız olmazsa, bizler birer hiçiz’ felsefesini masalsı dille anlatan ‘Narnia Günlükleri’nden…
C. S. Lewis tarafından yazıldığı yıllarda çok beğenilmeyen ‘Narnia Günlükleri’ serisi, fantastik konuların alabildiğine gözde olduğu günümüzde sevilerek takip edilmekte! Serinin ilki, ‘Aslan, Cadı ve Dolap’taki bazı sahnelerden dolayı ‘korku’ türü gibi algılansa da aslında fantastik bir masal olan ‘Narnia Günlükler’nin son bölümü ŞAFAK YILDIZI’NIN YOLCULUĞU, Kaspiyan’ın krallığını sağlamlaştırması ve karanlığı yenmede daima yol gösteren ‘Aslan’la karşılaşmasının öyküsü. ‘Şafak Yıldızı’ adlı gemiyle yedi lordun kılıcını bulmak için yola çıkan Lucy ve Edmund’ın prenslikten krallığa yükselen Kaspiyan’la yaşadıkları macerayı anlatan filme, kuzen Eustace’ın mizahi hırçınlığı de eklenince ortaya eğlenceli bir yapım çıkmış!
Her kitapta farklı başkarakter çıkartan ‘Narnia Günlükleri’nin orijinalinde bulunmamasına rağmen, hayranlarından dolayı Susan ve Peter’ı, kısa süreliğine filme dâhil eden yönetmen Michael Apted, bilgisayar tabanlı görüntülerle yarattığı dünyayı başarılı aksiyonlarla zenginleştirmeyi bilmiş. Sinir bozucu Eustace rolündeki Will Poulter’ın ‘Ejderha’ hali ve savaşçı fare ‘Reepicheep’, filmin en göze çarpan karakterleri. ‘Prens Kaspiyan’ın ağırlığına karşın daha canlı olan ŞAFAK YILDIZI’NIN YOLCULUĞU’nun süresi de kısa. Doyurucu efektlerle ilgiyi taze tutan yapımın 3D olmasıysa, renkleri belirginleştirmenin ötesinde pek anlam ifade etmemiş. Çünkü 3D sahnesi yok denecek kadar az! Neredeyse sürekli denizde geçen ŞAFAK YILDIZI’NIN YOLCULUĞU’nda ejderha ve tek ayak görüntülerindeki gerçekçilik, gemide sağlanamamış! Özellikle su yılanıyla savaş sahnesinde başarı oldukça düşük... Bunun dışında, Kaspiyan’ın Lord Ramandu’nun kızı Liliandil ile evliliğinin verilmeyişi kafa karıştırıcı! Acaba bu, bir sonraki kitap ‘Gümüş Sandalye’de miydi diye düşünmeden edemedim.
Yolculukta karşılaşılan farklı dünyalarda fantastik vurgu daima bulunsa da asıl hedef, hayata yönelik mesajlar vermek! Bu da, olağandışı sahnelerdeki anlatımı saçmalıktan kurtarıyor. El kamerasının sıkça kullanıldığı film, insanı kendini tanıma sürecine sokup kıskançlık, hırs gibi duygularıyla yüzleşmeye itiyor. Nihayet ortaya çıkan ‘Aslan’da Tanrı kavramını resmeden yapım, bu yönüyle eğitici! ‘Prens Kaspiyan’da yeterli gişe yakalayamayan ‘Narnia Günlükleri’, bakalım karanlığı yenmek için yola çıkan ŞAFAK YILDIZI’NIN YOLCULUĞU’yla hedefine ulaşabilecek mi?
Anibal Güleroğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder