25 Nisan 2010 Pazar

GÖZLERİNDEKİ SIR, adaletteki yozlaşmanın evrenselliği!



Bir konuda en gerçekçi yorumu yapabilmek, bütünü bilmeyi gerektirir! Kısmi bilgiler, önyargı oluşturarak kişiyi yanıltabilir. Bu nedenle, filmi izlemeden fragmana bakmam. Çünkü orada en çarpıcı sahneler verilir. İlk izlenimi afişten edinirken, filmin anlatımı kadar ne anlattığını da önemserim. Bu bağlamda ‘Gözlerindeki Sır’ için, ‘Bizi bize anlatan etkileyici bir yapım’ diyorum!
Adalet sisteminin kolaycılığını ve siyasilerin bu zaafı menfaatleri doğrultusunda kullanıp katilleri ‘baş tacı’ etmelerini yansıtan film, senaryosuyla oldukça gerçekçi! Eduardo Sacheri’nin kitabı, yönetmen Juan Jose Campanella’nın mükemmel kurgusuyla, ödül avcılığına çıkmış adeta! Cannes’da aldığı ‘Altın Palmiye’den sonra ‘En İyi Yabancı Film Oscarı’nı da kazanan film, 30’dan fazla ödülün sahibi. 127 Dakika boyunca insanı etkilemeyi ve içine çekmeyi başaran ‘Gözlerindeki Sır’, değişik konuları ustalıkla harmanlamış. Gerilim, dram, aşk, polisiye, dostluk tekmili bir arada! Tüm bu unsurlar başarılı bir kurgu ve doğal oyunculukla izleyiciye hissettiriliyor. Buna sakin tempo ve ölçülü müzik de eklenince, seyretmenin keyfi iyice artıyor.
‘Gözlerindeki Sır’da 1999 yılında yaşanılan bir olayı, geçmişe dönük anlatılırken 25 yıl öncesine gidilir. Sorgu müfettişliğinden emekli olup roman yazmaya karar veren Benjamin Esposito, geçmişteki bir tecavüz-cinayet olayının ayrıntılarını hatırlamaya çalışır. Yaşam muhasebesini de yapmaya başlayan Benjamin, adalet için boşa çabalarken özel hayatını nasıl kaçırdığını anlar…
Mesajını, sükûnet ve akılda kalıcı ayrıntılarla veren ‘Gözlerindeki Sır’, katili bile kendisi için çalışmak kaydıyla, serbest bırakıp yücelten sistemin eleştirisi! Gerçek suçluyu bulma zahmetine katlanmayan Romano karakteri de, göçmenlere ayırımcı yaklaşımın ve siyasi güçle adaleti yozlaştırmanın temsili. Kalabalığa rağmen, stadyumda katilin bulunması gibi sahnelerse, her anında farklı bir ders veren filmin basit kusurlarından!
‘Müebbet yer demiştin’ cümlesiyle hafızalardan uzun süre çıkmayacak olan ‘Gözlerindeki Sır’, yetişkinlerin mutlaka görmesi gereken bir film! Arjantin, Peru, Kazakistan gibi ülkeler Oscar’a katılırken, sinemamızın suskunluğu müebbet olmasın!
KAPIMDAKİ CASUS’da aile kavramı!
‘Komando Dadı’ ve ‘James Bond’ karışımı olan filmde, Jackie Chan baba-casus imajıyla karşımızda! Müziğiyle de Bond serisini anımsatan ‘Kapımdaki Casus’ta Chan, 56 yaşın olgunluğuyla, fazla aksiyondan kaçınıp aksesuarların yardımına başvurmuş! Sanat değeri olmasa da, keyifle izlenen film çevirme ustası Chan, sempatikliği ve tavırlarıyla gişe yapmayı beceriyor! ‘Aile, kan bağıyla değil sevdiklerinle alakalıdır’ sözleriyle ailede sevginin önemini konu eden film, çocuklara da hitap ediyor. Tatilde, aileler için iyi bir seçim!
ANİBAL GÜLEROĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder