2 Kasım 2010 Salı

IPMA’da Başbakan’ın mesajları ve yaşananlar…


Avrupa, Asya ve Amerika’da 120 bin üyesi olan Uluslararası Proje Yönetim Birliği(IPMA) İstanbul Kongre Merkezi’ndeki açılışla çalışmalarına başladı! Davetli listesinin hayli kabarık olduğu açılış töreninde, programdan bazı sapmalar yaşansa da tanıtım konuşmasının ardından dünyanın en eski askeri bandosu olan ‘Mehteran’ın konseri aksaklıkları unutturacak türdendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı salona girişinde özel parçayla karşılayan ‘Mehtaran’ özellikle yabancı konukların ilgisini çekti. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın himayesinde gerçekleştirilen 24. IPMA Dünya Kongresi’nin açılış törenine IPMA Başkanı Brigitte Schaden, iki el parmağını kırdığı için katılamaması törenin üzücü ayrıntılarındandı. Törenin sonundaki ‘utandırıcı’ ayrıntılara geçmeden yapılan konuşmalara kısaca değinelim…
‘Proje Yönetim Kurulu’nun Türkiye’yi temsil ettiği Kongre’de söz alan Binali Yıldırım, Türkiye’nin son yıllarda hayata geçirdiği projelerin dışında, Marmaray üzerinde fazlaca durdu. AB’ye girmeye hazırlanan Türkiye’nin 100’üncü yılı için bu projelerle büyüme hazırlığına girdiğini söyleyen Yıldırım, ‘79 yıldır yapılamayanları yapıyoruz’ dedi! ‘Nereye gideceğinizi bilirseniz yol sizi götürür’ gerçeğini önemsediklerini hatırlatan Ulaştırma Bakanı, ‘Doğru kullanırsanız zamanınız yeterlidir’ diyerek son 10 yılın en önemli gelişme aracı olan ‘Proje Yönetimi’nin ülkelerin ilerlemesindeki yerini vurguladı!
Türkiye’nin çok büyük projeler gerçekleştirdiğinden bahsedilen bu konuşmanın ardından kürsüye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 2013’te bitirilmesi planlanan ve Uzakdoğu’dan Avrupa’ya kesintisiz geçiş sağlayacak olan Marmaray projesi üzerinden kültür mozaiğine değindi. ‘İstanbul gelişirken, tarih modernliğin içinde kaybolmuyor’ diyerek projenin tarihi korumak adına geciktirilmesinden bahseden Başbakan, bu şehirde her dinin kendini özgürce ifade edebildiğini belirtti. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiğinde, farklılıklara teminat verdiğini ve o günden sonra da İstanbul’un herkese kucak açan bir şehir olduğunu söyleyen Başbakan, buraya yönelik terörist saldırıları da insanlık dışı buldu. Bu saldırıların ‘sindirme’ ve ‘yıldırma’ amacı taşıdığını hatırlatan konuşmasında, tüm uyarılara rağmen terörü desteklemeyi sürdüren ülkelere seslenen Başbakan ‘Terörün hedefinin Türkiye değil, insanlığın ortak yaşam kültürü’ olduğu gerçeğini bir kez daha tekrarladı. Bu konuyla ilgili geçiştirme ve oyalama taktikleri değil somut-sosyal projeler görmek istediğini söyleyen Başbakan, diğer ülkelerin de demokrasi ve hoşgörüye yönelik terörü ‘insanlık suçu’ olarak kabul etmelerini beklediklerini vurguladı. ‘Terör kalkınca yaşanan acıları unutabiliriz ama yalnız bırakılmışlığı tarihi hafızamızdan silemeyiz’ diyen Erdoğan, insanlığın Pakistan’a duyarsızlığını da üzücü buldu. Sayısız projeleriyle hızla gelişen Türkiye’nin gelecekteki önemini, Kongre aracılığıyla dünyaya duyuran Başbakan, hukuksuzluğa ve korsanlığa karşı duruşlarının istismarına da izin vermeyeceklerinin altını çizip ‘huzurlu bir dünya’ temennisinde bulundu.
Başbakan’ın bu uyarıcı konuşmasının bitimi ve Merkez’den ayrılmasının ardından salonda bir hareketlenme başladı. Programın bitmediği uyarısına rağmen, salondakilerin soluğu ikram bölümünde alması sıradaki konuşmacılar adına hoş olmadı! Bu ayrıntının dışında, böylesi bir organizasyona hiç yakışmayan bir görüntü de çeviri kulaklıklarının iadesinde yaşandı. Kulaklık almak için verilen kimliklerini, hiçbir düzene tabi olmadan gelişigüzel atıldıkları kutulardan almak isteyen konuklar, yeterli sayıda görevlinin olmaması yüzünden zor duruma düştü. Özellikle yerli konukların ‘kendi işimi kendim görürüm’ alışkanlığı doğrultusuna, itiş kakışla masaları çekip arkasına geçmeleri yabancıların hayret ve tepkisine sebep oldu! ‘Burada işler böyle yürüyormuş’ diyen kimi yabancılar da bizimkilere uyup bu kargaşaya katılınca kongre salonunun dışı ‘evlere şenlik’ bir manzara aksettirdi! Proje yönetiminden sorumlu kişilerin kendilerini yönetmekten aciz oluşlarının göstergesi bu durumun benzeri, Hilton Oteli’nin Sergi Alanı’nda da ortaya çıktı. 35 Kuruluşun tanıtım yaptığı bu alana, hiçbir güvenlik tedbirinin olmadığı kapıdan, sanki içeride mal yağmalayacakmış gibi girenler yanlarındakini itmekte sakınca görmedi. Hele bazıları vardı ki, Uzakdoğulu katılımcıların şaşkın bakışları altında stantlarda eşantiyon olarak dağıtılan kalem, anahtarlık vb. eşyalardan ‘anı’ niyetine torba doldurmayı ihmal etmedi!
Tüm bu olumsuzluklar bir yana, Azerbaycan İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Ali Abbasov’un da katıldığı Kongre, 330 projenim paralel oturumlarda sunulacağı ve Türkiye’deki gelişmeleri dünyaya tanıtacak önemli bir organizasyon. Üç gün boyunca 3000 kişiye yakın konuk ağırlayan ve Türkiye’den önce böyle büyük bir toplantı gerçekleştirmeyen Kongre, gelecek yıl Avustralya’da toplanacak. Gönül isterdi ki, böylesi bir toplantıya yakışmayan ufak ama batıcı çirkinlikler de yaşanmamış olsaydı…
Anibal Güleroğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder