6 Ağustos 2010 Cuma

Ajan kriziyle örtüşen ‘Ajan Salt’ kimden yana?



Rusya Devlet Başkanı Dimiti Medvedev’in Barack Obama’yla Washington buluşmasının ardından on kişi Rus ajanı olarak gözaltına alınmıştı. Kendilerine ‘Amerikanlaşma eğitimi’ verilen bu kişilerin medya dâhil pek çok alanda yıllardır faaliyet gösterdiği ve üst düzey görevlilerle bağ kurup istihbarat topladıkları iddia edilmişti. CIA içinden de bilgi edinmeye çalışan bu Amerikan vatandaşı görünümlü Rus ajanları, soğuk savaş döneminin iki nükleer gücü arasında krize yol açmıştı! Özellikle ‘Kızıl ajan Anna’nın öne çıktığı bu krizin ardından güzellik uzmanı olarak bilinen bir başka Anna da, ABD’nin cephane listesindeki silahları kaçırırken yakalanıp yeni bir ajan krizi yaratmıştı.
Bu gerçek ajan öyküleri hala gündemdeyken AJAN SALT da sinema seyircisiyle buluşuyor. Konusu ve zamanlamasıyla ilginç bir tesadüf! Kurt Wimmer sanki senaryoyu Rus ajanı avına çıkan istihbarat örgütlerinden bilgi alarak yazmış gibi. İçeriğindeki olayları, gerçekte yaşananlarla kıyaslayınca hiç de hayali olmadığı çok rahat görülmekte. Soğuk savaş döneminde, Rusya’da büyük gizlilik içinde yürütülen ‘X Günü’ projesi kapsamında, çeşitli yollardan ele geçirilen çocukların özel eğitimle birer silaha dönüştürülmesi anlatılmış! İngilizceyi ana dili gibi konuşan ve Amerikalı gibi yetiştirilen bu ajanları Amerika’da etkili görevlere yerleştiren örgüt, tam da Rusya Başbakanı’nın Amerika ziyareti esnasında faaliyete geçiyor. Kendi başkanlarını öldürmek ve Mekke’ye nükleer füze yollayıp İslam âlemini ABD’ye karşı kışkırtmak görevi de onca erkek ajan içinden SALT’a veriliyor. Klasik ABD anlayışına göre oluşturulan filmde, yine en büyük Amerika! Kötü rolü, Ruslara kalırken hedeftekiler de her zamanki gibi Müslümanlar.
ABD’yi övmek için erkek ajanları yeterli bulmayan yapımcılar, Angelina Jolie üstüne kurulu bir film yaratmış! Jolie de, ‘Mr. and Mrs. Smith’, ‘Lara Croft’ ve ‘Wanted’ filmlerinden daha iyi bir performansla kendisine ümit bağlayanları hayal kırıklığına uğratmamış!
Müthiş bir hızda akıp giden filmde, bir bayandan beklenmeyecek nefes gücüyle, kendisi gibi eğitimli erkek ajanlara toz yutturan AJAN SALT, biyonik kadın gibi! Yerçekimine meydan okuyan SALT’un, hareket eden araçlara tam isabetle atlayışlarını sorgularken asansör boşluğundaki inanılmaz sahnelerde ‘Bu kadarı da fazla’ diyoruz. Aksiyon-gerilim adına yaratılan bu görüntüler filmin doğallığına fazlasıyla zarar vermekte! O yaşa kadar nasıl olup da geçmişi hatırlamadığını anlayamadığımız SALT’un örümceği çıplak elle tutup zehrini şırıngaya çekmesi de büyük başarı!
Olağanüstü yetenekleriyle hayrete düşüren, CIA için ölümü bile göze alan ancak çocukluğundan beri Rus planının bir parçası olan SALT’un gerçek kimliğini anlamaksa pek mümkün değil! Devamı varmış hissi uyandıran AJAN SALT, akılda sorular bıraksa da Angelina Jolie hayranları için sıkılmadan izlenecek bir yapım.
Anibal Güleroğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder