26 Şubat 2011 Cumartesi

Hürremleşen ‘Muhteşem Yüzyıl’ın eksileri…


Daha başlamadan tepki çekip Meclis’in bile gündemine gelen ‘Muhteşem Yüzyıl’a yapılanların önyargı olduğunu savunarak haksızlıkları eleştirmiştik. Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatından kesit olduğu söylenen yapımın ‘Harem’ ve ‘içki’den dolayı yersiz eleştirilere maruz kaldığını belirtmiş, ufak tefek eksiklerine rağmen başarılı bir yapım olduğunun altını çizmiştik. Gerçekten de ‘Tudors Hanedanı’na benzer çizgisiyle dikkat çeken ‘Muhteşem Yüzyıl’, tepkilere inat beğenilen bir dizi olmayı başarmıştı. Bu başarı artarak sürmekte… Özellikle eğitimli kesiminden alınan reyting oldukça yüksek!
Ne var ki, sergilenen pembe tabloya karşın ‘Muhteşem Yüzyıl’ın ilk görünümünden kaymaya başladığı ve hatalara sahne olduğu da bir gerçek. Son bölümde Sultan Süleyman’ın kız kardeşi Hatice’nin cariyeyle, modelde bazı farklılıklar olsa da aynı tür ve renkte kıyafeti giymesi, üstelik bunun ikisinin bir arada olduğu sahnede resmedilmesi dikkat çeken bir hata! Hürrem’in sütünün zehirli olduğu bahanesiyle, jet hızıyla Şehzade Mehmet’e sütanne bulunmasıysa mantıkla bağdaşmamakta... Şehzadeler sütanneye böyle alelacele mi teslim ediliyordu, yoksa Saray mevcudunda her an emzirmeye hazır bir sütanne mi bulundurulmaktaydı?
Her geçen bölüm biraz daha ‘Hürremleşen’ yapımda haykırışlarıyla kulak tırmalayan Hürrem’in belirgin şekilde dizinin odak noktası haline getirilmesi de, anlatılmak istenen Sultan Süleyman’ın ağırlığını yok edici bir yaklaşım! Başlangıçta padişaha yaraşır duruş sergileyen Halit Ergenç’in tavır ve konuşmasıyla makamın ağırlığından uzaklaşmasıysa ayrı bir konu. ‘Binbir Gece’de bile daha ciddi duran Ergenç’in, sıradan biri edasıyla ‘Gidip de bir kız kardeşime bakayım’ demesi veya dışarıda çığlıklar atılırken, hani neredeyse ağzından sular akarak, Hürrem’le oynaşmayı sürdürmesi padişah kimliğiyle bağdaşmıyor. Gittikçe artan reyting, ‘Nasılsa tuttu’ rahatlığıyla kaliteden ödün vermeye ve yozlaşmaya yol açmamalı… ‘Muhteşem Yüzyıl’, padişaha layık özeni hak ediyor!
Anibal Güleroğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder