22 Ekim 2010 Cuma

‘Sosyal Ağ’, çalıntı bir fikrin gelişim öyküsü!


Modern dünyanın gittikçe yalnızlaşan insanı, teknolojinin gelişimiyle paylaşım biçimlerini de değiştirmeye başladı. Sosyal ortamlarda yüz yüze sohbetler, yerini insani olmaktan uzak mekanik mesajlara bıraktı. Yüzyılın önemli buluşlarından sayılsa da aslında en büyük yalnızlık aracı olan, bilgisayar ve internet günlük yaşamın monoton kıskancında evle iş arasında çabalayanların kurtarıcısı haline geldi! Bu noktada yaratılan ‘Facebook’ ise gençlerin alenen, diğerlerinin de kamufle ederek kullandıkları bir paylaşım(!) ortamı olarak yerini aldı.
Harvard Üniversitesi ikinci sınıf öğrencisi Mark Zuckenberg, bilgisayardaki dehasına karşın sosyal ilişkilerde başarılı olmayan hırçın bir tiptir. Üniversite kulüplerine girme takıntısı yüzünden kız arkadaşıyla tartışan ve onu kaybeden Zuckenberg, alkolün de etkisiyle bir intikam projesi geliştirir. Üniversite bilgisayarından verileri çalan anarşist ruhlu genç, kampustaki bayanların kıyaslandığı ‘Facemash’ adlı bir site yaratır. Birkaç saatte sistemi çöktüren Zuckenberg, daha sonra Winklevoss İkizleri’nin Harvard dâhilinde oluşturmak istedikleri arkadaşlık sitesi fikrini de çalıp ‘The Facebook’u kurar…
‘The Accidental Billionaire’ adlı kitaptan yola çıkılarak yaratılan SOSYAL AĞ, David Fincher’in kamerasını insan olgusuna ustaca odakladığı bir film! Derine inmeyen, geriye dönük anlatımlarla interneti intikam aracı olarak kullanan paranoyak bir beynin ‘fikir hırsızlığı’yla başlattığı süreci yansıtan SOSYAL AĞ, bilgisayarla hayatların alt üst edilebileceğini ve bir anda pek çok şeyin değiştirilebileceğini göstermekte. Bir yükseliş öyküsü gibi dursa da, arka planda sosyalleştiğini sanırken asosyal olanların arkadaşı bol ama yalnız dünyalarını veren yapım, gizlilik açığı bulunan ve kullanıcılarını kızdırmaya devam eden ‘Facebook’un yaratıcısının ruhundaki boşluğu da vurgulamakta. Uyuşturucu ve alkolden medet uman çalışanlardan oluşan şirketteki çıkar kavgalarını da yansıtan SOSYAL AĞ, günümüz yaşamını şekillendirenlerin içyüzünün özeti!
Mürekkeple yazılan internetin kalıcılığından çok iyi faydalanmasını bilen Zuckerberg, eseri hakkında yorum yaparken, buraya takılan gençler için çok üzüldüğünü belirtip ‘Böyle bir ahlak anlayışına sahip oldukları sürece yaşamaya değer bir dünyamız olmayacak’ demiş! Bu çelişkili tespite ve maddi beklenti içinde olmadığını söylemesine karşın, tek arkadaşı Eduardo Saverin’i ‘Silikon Vadisi’ sermayedarlarına yem yapan dâhinin 25 milyar dolarlık bir imparatorluğun tepesinde oturduğunu hatırlatmakta fayda var.
İçeriğindeki alkol, uyuşturucu, cinsellik ve argodan dolayı ABD’de 13 yaş sınırlaması alan SOSYAL AĞ, ruhumuzun ve sırlarımızın hırsızı ‘Facebook’un oluşum sürecini, ‘Burada insanlar tacize de uğruyor’ diyen ve kendi gözünden bakmadığı için filme destek vermeyen Zuckerberg’e rağmen, merak edenlerin kaçırmayacağı bir yapım! Hele de 500 milyonun üstündeki üyeyi ve basın gösterimindeki kalabalığı düşünürsek…
Anibal Güleroğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder